Her unutkan alzheimer değildir!

Her unutkanlık Alzheimer değil diyen Profesör doktorlar yakın zaman sonrasında daha iyi tedavilerin olacağını öne sürdü.


Alzheimer hastalığının hafıza ve düşünme yeteneğini yavaşça harap eden ilerleyici bir hastalık olduğunu belirten Kent Alsancak Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Sezgin Öztekin, hastalığın görülme sıklığının yaşla birlikte arttığını vurguladı.

 Dr. Öztekin, alzheimer hastalığının normal yaşlanmanın bir parçası olmadığını söyledi. Her unutkanlığın da alzheimer olmadığını belirten Uzm. Dr. Öztekin, “Alzheimer ile başa çıkmak için yaşamınızı zihinsel ve fiziksel olarak aktif ve enerjik tutun, mutlu olun ve sevgi ile yaşayın” şeklinde konuştu.

Sıcak havalarda sıvı kaybına dikkat edin.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte artan sıcaklıklar vücut sağlığını etkiliyor. Uzmanlar, sıcak havalarda yaşanacak hastalıklar için bol bol su için önerisinde bulunuyor.

Yaz günleri aşırı sıcakların etkisi ile sıvı kaybımız olması gerekenin üstüne çıkmakta. Sıvı kaybı vücuda olumsuz etkiler yapmakta sağlığı olumsuz etkilemekte. İşte sıvı kaybının olumsuz etkileri ve alınması gereken önlemler.

İleri sıvı kayıplarında böbrek yetmezliği ortaya çıkabileceğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat “Aşırı sıvı kayıplarına bağlı ortaya çıkan sorunlar kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi organlarda ilave bozukluklara yol açar. Sağlıklı kişiler eğer aşırı miktarda su kaybetmiyorsa genellikle günde 2-3 litre sıvı almalıdır” diyor.

İshal ve kusma varsa dikkat!

Yaşam için vazgeçilmez bir madde olan suyun vücudumuzdaki dengesi böbrekler başta olmak üzere birçok organ tarafından sağlanır. İdrar, dışkı, ter ve solunum yolu ile kaybettiğimiz suyu yediğimiz yemekler, içtiğimiz su/sıvılar ile yerine koyar, vücut için gereken dengeyi farkında olmadan sağlarız. Yaz günleri gibi havanın sıcak olduğu zamanlarda özellikle terleme ile daha fazla sıvı kaybederiz. Sıvı kaybı özellikle yaşlılarda ve bebeklerde daha belirgin olur. Sokakta oynayan çocuklar da farkında olmadan sıvı kaybedebilirler. İshal, kusma gibi olağan dışı sıvı kayıpları yaşlı ve çocuklarda dramatik sorunlara yol açabilir.

Su kaybı halsizlik yapar

Su kaybının en sık belirtisi susuzluk hissi ve halsizliktir, ağız kurur. Halsiz kalan kişi kendini kötü hisseder, canı bir şey yapmak istemez. Sıvı kaybı artınca baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü ortaya çıkar. İleri sıvı kayıplarında tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Aşırı sıvı kayıplarına bağlı ortaya çıkan sorunlar kalp, beyin, böbrek, karaciğer gibi organlarda ilave bozukluklara yol açar. Bu bozuklukları tedavi etmektense önlemek her zaman hem daha kolay hem de daha ucuzdur. Bu nedenle özellikle kalp, böbrek veya karaciğer gibi sıvı dengesinin belirli bir dengede olması gereken hastalar kendilerine çok dikkat etmeli, almaları gereken sıvı miktarını doktorlarına sormalıdır. Sağlıklı kişiler eğer aşırı miktarda su kaybetmiyorsa genellikle günde 2-3 litre sıvı almaları yeterlidir.

Su içemiyorsanız alternatifleri deneyin

Su içemeyen veya içmeyi sevmeyenler alternatif sıvıları tercih edebilirler. Meyve suları, çay, kompostolar, ayran, süt, limonata, taze meyve suları, karpuz, kavun gibi meyveler iyi seçeneklerdir. Meyve suları şeker hastalarında veya çocuklarda problem yaratabilir. Tuzlu ayran da kalp veya yüksek tansiyon hastalarında sorun yaratabilir.

İbrahim Saraçoğlu göz altı morlukları için doğal formül

İbrahim Saraçoğlu göz altı morlukları için doğal formül


İbrahim Saraçoğlu Zahide ile Yetiş Hayata programında uzun zamandır üstünde çalıştığı, evinizde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz göz altı morlukları için doğal formülünü açıkladı.

Gözaltı morluklarını gidermek için 1 hafta süre ile göz altlarına Üzüm çekirdeği yağı (Soğuk pres) sürülecek. Takip eden hafta içinde de Nar çekirdeği yağı sürülecek.

Aşağıda sitemizde daha önce paylaştığımız Göz altı morlukları için doğal formüllerin linklerini bulabilirsiniz.

İbrahim saraçoğlu kürleri

İbrahim Saraçoğlu her fırsatta sağlıklı yaşam için hastalıkları önlemek ve hastalıkların doğal yollarla tedavi edilmesine destek olacak bitki kürlerin açıklıyor.

İbrahim Saraçoğlu'nun doğal ve bitkisel sağlık ve güzellik kürlerine kolay ulaşabilmeniz için kategorilere ayırdık.

Sitemizde Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu tarafından önerilen 300 adet bitki kürü mevcuttur.

İbrahim Saraçoğlu kürlerinin içinde Cilt bakımı ve cilt hastalıkları için kürler, Saç bakımı için kürler, Kadınlara özel kürler, Erkeklere özel kürler, Çocuklar için kürler, Zayıflama kürleri, Beslenme ve sağlık önerileri, Mide - sindirim ve idrar yolları hastalıkları için kürler, Kalp - Damar - Karaciğer ve kan hastalıkları için kürler, Baş ağrıları - yorgunluk - unutkanlık - depresyon için kürler, Solunum yolları - kulak - burun - boğaz hastalıkları için kürler, Diğer bir çok hastalık için  kürler bulunmaktadır.

Bitkisel kür nedir?

Prof Dr İbrahim Saraçoğlu'nun uzun senelerden beri bitkiler üstünde yaptığı araştırmaların temelini bitkilerin içeriğinde bulunan etkin maddeler oluşturmakta.

Bir bitkinin içeriğinde bulunan ana etkin maddeleri araştırmak, tanımlamak ve ortaya çıkarmak, önleyici ve koruyucu tedavi için yeterli olmamakta. Çünkü bir bitkinin içeriğinde yalnız faydalı maddeler bulunmamakta. Bitkiler insan sağlığı için olumsuz etki yapabilecek zararlı maddeler de içerebilirler.

Peki öyleyse hastalıklara karşı insan sağlığını koruyabilmek için bitkilerde bulunan tedavi edici gücü veya önleyici ve koruyucu gücü olan etkin maddelerden nasıl yararlanabiliriz?

Tedavi etme, önleme ve koruma gücü olan etkin maddeleri bitkilerden nasıl dışarı alırız? Bu yararlı maddeleri dışarı alırken zararlı olan maddelerin de alınmamasını nasıl sağlarız?

Bütün bunlar doğru olarak seçilen bitkinin hangi kısımlarının kullanılması ve nasıl hazırlanması gerekir sorusunu ön plana çıkarmakta. Bunu yapmanın en basit ve kolay yolu, bitkiyi demlemek ya da haşlamaktır.

Demleme ya da haşlama sırasında bitkinin içeriğindeki tüm etkin maddeler aynı anda suya geçemez. Etkin maddeler demleme zamanına bağlı olarak belli bir sırada demleme suyuna geçer. Bu sebeple bir bitkinin ne kadar sürede demleneceği çok önemlidir.

Bunu bir örnekle size açıklayalım. Masanıza üç adet kaynar su dolu bardağı koyduktan sonra aynı anda üçünün de içine birer adet poşet çay koyun.

Birinci bardaktaki poşet çayı bir dakika sonra çıkarın, ikinci bardaktaki poşet çayı dört dakika sonra çıkarın ve üçüncü bardaktaki poşet çayı de sekiz dakika sonra çıkarın.

Şimdi önünüzde üç ayrı zamanda demlediğiniz birer bardak çay bulunmakta. Şimdi de sırası ile bu üç bardaktaki çayın insan sağlığı üstündeki etkilerinin ne olabileceğini inceleyelim.

• Birinci bardakta bulunan bir dakikada hazırlanan çay en uyarıcı olan çaydır. Çünkü birinci dakikada suya geçen maddeler en uyarıcı olan maddelerdir. Bu uyarıcı maddeler arasında kafein, theobrombin ve theophilin bulunur.

Bu üç madde uyarıcıdır, yani kalp atışlarını bir miktar artırır. Bir miktar da tansiyonu yükseltir. Uyarıcı oldukları için kendinizi gergin hissedersiniz ve uykuya dalmakta zorluk yaşarsınız. Bir dakika demleyerek, açık çay içtiğini zannedenler ne yazık ki yanılırlar. Onların açık çay zannettikleri çok kısa demlenmiş çaydır. Oysaki çayın kısa demlenmişi en uyarıcı ve gerginlik yapıcı olanıdır.

• Şimdi ikinci sıradaki, dört dakika demlenmiş çay bardağını inceliyelim. Bu çayın içeriğinde sindirim sistemini uyaran etkin maddeler bulunmaktadır. Yemeğin üstüne içeceğiniz dört dakika demlenmiş çay sindiriminizi  hızlandırır ve yemekleri  daha kolay hazmetmenizi sağlar.

• Üçüncü sırada ve sekiz dakika demlenmiş çay ise keyif verici, Rahatlatıcı ve dinlendirici bir çaydır.

Bitkileri doğru seçerek, doğru şekilde hazırlayarak ve de doğru uygulayarak sahip oldukları biyolojik gücü sağlıklı bir yaşam için, hastalıklara karşı koruyucu ve önleyici olarak kullanmak mümkündür.

İbrahim saraçoğlu